"Unukalhai: Zehrin Nabzı ve Karanlık Kapan"
- Cemre Demirkaya
- May 5
- 8 min read

Yazması Kolay Olmayan Bir Konu…
Bugün üzerine yazacağım sabit yıldız, öyle her gün yazılacak türden bir yıldız değil. Teknik bilgiden fazlasını gerektiriyor. Çünkü bu yıldız sadece bir göksel nokta değil; karanlıkla, yarayla, zehirle ve insanın kendi gölge tarafıyla yüzleşmesiyle ilgili.
Adı: Unukalhai.
Yazıya otururken derin bir nefes aldım. Sadece astrolojik veriler sunmak için değil; sezgilerle, hisle, sorumlulukla yaklaşmak için. Çünkü bu yıldız, “hadi biraz da Unukalhai yazayım” denecek kadar hafif değil. Onunla çalışmak, içten bir yüzleşmeyi ve dikkatli bir dili gerektiriyor.
Bir sabit yıldızı gerçekten anlamak istiyorsak, onu gökyüzünde nereye yerleştiğini ve hangi mitolojik efsanenin içine doğduğunu da bilmemiz gerekir. Çünkü her yıldız, ait olduğu takım yıldızıyla birlikte konuşur bizimle. Ve Unukalhai’yi anlayabilmek için önce onu saran büyük mitolojik hikâyeye kulak vermeliyiz:

Serpens – yani Yılan Takımyıldızı…Ve onun tam kalbinde duran figür: Ophiuchus, yani Yılancı.
İşte bu yazı, sadece Unukalhai’yi değil, onu taşıyan göksel yapıyı, efsanesini, astrolojik etkilerini ve insan psikolojisindeki yansımalarını birlikte açmak üzere hazırlandı.
Serpens & Ophiuchus: Göksel Yapı ve Astronomi Perspektifiyle
1. Serpens Takımyıldızı – “Yılan”
Serpens, gökyüzünde iki ayrı parçaya bölünmüş tek takımyıldız olarak bilinir:
Serpens Caput (Yılanın Başı)
Serpens Cauda (Yılanın Kuyruğu)
Bu parçalar arasında Ophiuchus yani Yılancı Takımyıldızı bulunur. Serpens gökyüzünde Yılancı’nın ellerinde tuttuğu bir yılan gibi görünür – bu da onu, fiziksel olarak bölünmüş ama mitolojik olarak birleşik bir takım yıldız yapar. Bu özelliğiyle modern astronomide tek “bölünmüş” takımyıldızdır. Serpens’in Caput ve Cauda olarak ikiye ayrılması, aynı zamanda enerjisel olarak da iki ayrı kutbu temsil eder: baş kısmı (Caput) başlangıcı, zihinsel etkileri ve bilinçli karanlıkla yüzleşmeyi; kuyruk kısmı (Cauda) ise sonu, bastırılmış içgüdüleri ve çözülmemiş karmik döngüleri sembolize eder.
Serpens, özellikle Akrep, Terazi ve Yay burçlarının bulunduğu göksel bölgede aktif enerjiler barındırır. Bu yüzden astrolojide bu burçlara sahip bireylerin hayatında Serpens’in taşıdığı semboller daha görünür hale gelebilir. Serpens kolektif bir bilinç taşıyıcısıdır; bu takım yıldız her haritada aktif olmasa da, içsel mitolojide herkesin Akrep hattında bir yerlerde kendine özgü bir Serpens arketipi vardır. Herkesin kendi akrep hattı ve herkesin kendi akrep sembolikleri içinde bir Serpens sembolü vardır.
Serpens takım yıldızında, Alfa bir sabit yıldız yer alır. Bu yıldızdan yola çıkarak Serpens’in karakterini daha derinlemesine anlayabiliriz. Unukalhai sabit yıldızını duymuş olabilirsiniz — 22° Akrep bandında yer alır ve takım yıldızın alfasıdır. Bu sabit yıldız aslında Serpens takım yıldızının özünü, ruhunu anlatır. Bu karakter herkeste vardır. Unukalhai herkeste yoktur. Ama Serpens takım yıldızı kolektif mitos olarak kendini herkeste var eder. Karanlık ve gölge yanımız...
Neden?
Çünkü bulunduğu hat, özellikle 20° ve sonrası olan hat, Akrep’te, herkeste var. İster bir kombinasyon olsun ister olmasın. Kombinasyon olanlarda daha baskın bir şekilde var, kombine olmayan pozisyonlarda, daha derinde, kişinin normal hayat akışında direkt ortaya çıkmayabilir ama niyetlerinde ya da hayatı anlama şeklinde ortaya çıkabilir ki bu da onun zaten, burada olma sebeplerinden biridir.
Serpens Caput Batı yarımkürede yer alır (yaklaşık RA 15h civarı).
Serpens Cauda ise Doğu yarımkürede yer alır (yaklaşık RA 18h civarı).
Her iki parça da Samanyolu galaksisinin yakınındadır, bu da yıldız bakımından zengin ve parlak bir görüntü sağlar.
En parlak yıldızı Unukalhai (Alpha Serpentis) olup, bu yıldız Serpens Caput bölgesinde yer alır. Unukalhai, Arapça Unk al Hay (Yılanın Boynu) ifadesinden gelir ve zaman zaman Latince “Cor Serpentis” yani “Yılanın Kalbi” olarak da anılmıştır ve takım yıldızının karakterini belirleyen ana ışık noktasıdır. Unukalhai, yaklaşık olarak 22° Akrep burcuna denk gelir. Görünen kadarıyla Güneş’le yılda yaklaşık bir kez hizalanır ve 2.63 kadir parlaklıkla çıplak gözle rahatlıkla görülebilir.
Astronomide Alpha Serpentis olarak geçen bu yıldız, kırmızımsı bir dev yıldızdır ve yaklaşık 74 ışık yılı uzaklıktadır. Spektral tipi K2III’tür. Bu sınıflandırma, onun hem gelişmiş bir evrimsel aşamada olduğunu hem de soğuk ve geniş bir yüzey sıcaklığına sahip olduğunu gösterir. Unukalhai'nin bu fiziksel özellikleri, astrolojik sembolizmiyle de örtüşür: hem yoğun hem ağır hem de yakıcı etkiler taşıyabilir.
2. Ophiuchus Takımyıldızı – “Yılancı”
Ophiuchus, Serpens takım yıldızını ikiye bölen ve elinde yılan tutan bir adam figürü olarak betimlenir. Bu figür, gökyüzünde yılanı iki eliyle kavramış şekilde yer alır. Ophiuchus’un mitolojik kökeni, genellikle tıp tanrısı Asklepios ile ilişkilendirilir. Asklepios’un yılanlarla olan bağlantısı, onun iyileştirici bilgeliği ve ölümle yaşam arasındaki sırları simgeler.
Astronomik olarak Ophiuchus, Samanyolu kuşağında yer alır ve yaklaşık olarak RA 17h civarında gözlemlenir. Takımyıldız, Güneş’in her yıl 30 Kasım - 18 Aralık tarihleri arasında geçtiği bölgededir. Bu nedenle bazı astronomlarca, Zodyak’ın 13. burcu olarak kabul edilir. Ancak Batı astrolojisinde Ophiuchus Zodyak kuşağına dahil edilmez.
Ophiuchus’un en parlak yıldızı Rasalhague (Alpha Ophiuchi) olarak bilinir. Bu yıldız, takımyıldızın baş kısmını temsil eder ve “bilgeliği taşıyan” figürün özünü simgeler.
Serpens ve Ophiuchus birlikte değerlendirildiğinde, gökyüzünde hem şifa hem de zehir, hem ölüm hem yeniden doğuşun sembolü olarak yer alırlar. Unukalhai bu bütünsel yapının en çarpıcı ve karanlık noktasında durur; bu yüzden anlamını tam kavrayabilmek için yalnızca teknik değil, sembolik ve ruhsal düzeyde de yaklaşmak gerekir. Gökyüzünde bu iki takımyıldız birlikte, insanın hem gölgesiyle hem de şifa potansiyeliyle yüzleştiği en kadim hikâyelerden birini anlatır.
Yılan ve Yılancı Takımyıldızlarının Astrolojik Önemi
Hem Yılancı (Ophiuchus) hem de Yılan (Serpens) takımyıldızları, tarih boyunca astrolojik anlamda sabit yıldızlarıyla dikkat çekmiştir. Antik astrologlar, bu yıldızların doğaları ve insan üzerindeki etkileri hakkında çeşitli yorumlar yapmıştır. Örneğin İskenderiyeli Batlamyus, Yılan takımyıldızındaki yıldızların genel etkisini Satürn ve Mars’ın doğasına benzetir. Satürn’ün kısıtlayıcı ve ölümcül niteliği ile Mars’ın ateşli ve saldırgan doğası birleştiğinde, bu yıldız grubuna atfedilen astrolojik temalar da şekillenir.
Geleneksel kaynaklara göre Serpens (Yılan), insana “bilgelik, beceri ve zeka” kadar “hilekârlık, kötücüllük, zayıf irade” ve özellikle “zehirlenme tehlikesi” de getirir. Bu zıtlık, yılan figürünün hem tılsımlı bilgeliği hem de tehlikeyi — yani zehri — temsil etmesiyle uyumludur. Bilgeliğin sembolü olan yılan, aynı zamanda sınavların, karanlık arzuların ve ölümcül cazibelerin de taşıyıcısıdır.
Yılan takımyıldızının kalbinde yer alan Unukalhai (Alpha Serpentis), tarih boyunca özel önem atfedilen sabit yıldızlardan biri olmuştur. Astronomik olarak K-tipi bir kırmızı dev olan bu yıldızın adı “Yılanın Boynu” anlamına gelse de, astrolojik kaynaklarda genellikle “Yılanın Kalbi” olarak anılır. Astrolojide Unukalhai, Satürn ve Mars etkilerini taşıyan bir yıldız olarak değerlendirilir. Bu da ona güçlü, çarpıcı ve çoğu zaman zorlu bir enerji yükler.
17.yüzyılın önde gelen astrologlarından William Lilly ve 20. yüzyılın başındaki araştırmacı Vivian Robson gibi isimler, Unukalhai’nin genellikle olumsuz olaylarla ilişkilendirildiğini aktarır. Robson’a göre bu yıldız; ahlaki zayıflık, kaza ve şiddet eğilimi, ayrıca zehirlenme riski gibi temaları barındırır. Eski dönem hekimleri ise bu yıldızın altında doğan kişilerin zehirli hayvanlar ya da maddelerle imtihanlara açık olabileceğini belirtmiştir. Bu bağlamda, yılan sembolizminin doğası gereği, “zehir” hem fiziksel hem de manevi/ahlaki yozlaşmayı ifade eden çift anlamlı bir öğe hâline gelir.

Unukalhai'nin Karanlık Yüzü: Teknik Gerçekler ve Ezoterik Hakikatler
Serpens takım yıldızı, Caput (baş) ve Cauda (kuyruk) olmak üzere iki ayrı bölümde yer alır demiştik. Arasında Ophiuchus – Yılancı takım yıldızı vardır. Bu yapı, şifa ve yıkımın birlikte aktığı sembolik bir geçittir. Ophiuchus’un şifası, Serpens’in zehriyle sınanır. Bu nedenle, Unukalhai bu bütünlük içinde değerlendirildiğinde, yalnızca gökyüzünün bir yıldızı değil, ruhsal evrimin de karanlık bir eşiğidir.
Serpens Cauda, yani yılanın kuyruğu, ezoterik olarak karmanın çukuru olarak tanımlanır. Burası, kirli enerjilerin, geçmişten gelen ve bastırılmış karmik kalıntıların biriktiği yerdir. Unukalhai'nin bu bölgede konumlanması, onun etkilerini daha da ağırlaştırır. Kuyruk bölgesi, aynı zamanda dönüşümün en çetin yüzüdür; çünkü burası, yılanın kendini soktuğu, yani kendi zehrini şifa için kullandığı alandır. Bu kadim sembolizmde, şifa kolayca gelmez — önce zehir açığa çıkmalı, kişi onunla yüzleşmeli ve bu zehri dönüştürmelidir. Bu yüzleşme olmadan gerçek bir iyileşme mümkün değildir.
Bu yıldız astrolojide, özellikle sert kombinasyonlarla (malefik gezegenlerle) bir araya geldiğinde, son derece rahatsız edici sembollerle karşımıza çıkar. Bunların başında cinsel sapkınlıklar, şiddet, özellikle kız çocuklarına yönelik cinsel saldırılar gelir. Unukalhai'nin en karanlık yüzlerinden biri, dişil enerjinin en saf hali olan masumiyete – yani kız çocuklarına – duyulan bilinçdışı bir öfkeyi açığa çıkarmasıdır. Bu öfke, yalnızca bireysel bir eğilim değil; kolektif bilinçdışında yer alan bir isyandır. Dişil olanın yaratıcı, düzen kurucu ve iyileştirici gücüne karşı duyulan kıskançlık ve nefret, bu sabit yıldızın karanlık yüzünde tezahür eder.
Bu yüzden Unukalhai, kimi zaman bir haritada tecavüz, pedofili, sadizm, kadın cinayetleri gibi sembollerle ifade edilir. Bu yalnızca bireysel bir patoloji değil, aynı zamanda bir mitostur: Tanrısal düzene karşı gelmenin, içsel şeytanla uzlaşmanın anlatısıdır.
Hem şifa hem de ölüm enerjisini taşıyan bu sabit yıldız, uçlarda çalışan bir yıldızdır. Güçlü, sezgisel, aynı zamanda yıkıcıdır. Haritasında bu dereceye yerleşmiş bir gezegen bulunan kişilerde sıra dışı bir algı açıklığı, kriz anlarında soğukkanlılık, tıbbi deha, hatta ölümle burun buruna gelen anlarda bile müdahale edebilecek içgüdüsel bir beceri görülür. Bu nedenle Unukalhai; yoğun bakım uzmanlarında, büyük cerrahlarda, hayat kurtaran tıp profesyonellerinde sıkça rastlanan bir yerleşimdir.
Ancak bu yıldız yalnızca iyileştirme gücüyle değil, aynı zamanda karanlık ve kontrolsüz dürtülerle de ilişkilidir. İnsan zihninin en kırılgan sınırlarını tetikler. Cinnet, intihar, şiddet ve ruhsal çöküş temaları yıldızın gölge yönlerini oluşturur. Merkür, Ay, Venüs, Mars gibi gezegenlerle yaptığı zorlayıcı açılar veya retro durumları, kişinin zihinsel dayanıklılığını test eder. Özellikle Ay ile olan sert açıları, duygusal travmalar, ruhsal bunalımlar ve kendine zarar verme eğilimleriyle ilişkilendirilir. Ay–Uranüs–Mars T-kareleri, kişinin ruhsal dengede kalmasını zorlaştırır ve aniden patlayan öfke nöbetlerine, hatta intihar eğilimlerine zemin hazırlar.
Unukalhai aynı zamanda entelektüel kapasiteyi ve analitik zekâyı keskinleştirir, fakat bu zeka çoğu zaman entrikaya ve manipülasyona yönelir. Özellikle Merkür ile kavuşum veya sert açılarda, zihin her türlü hileye, düzenbazlığa ve sahtecilik türlerine açık hâle gelir. Bu yerleşim, sahte belgelerle dolandırıcılık yapanlar, kılık değiştiren suçlular ve zekâsını etik dışı alanlarda kullanan kişilerin haritalarında sık görülür. Sadece bireysel alanda değil, toplumsal düzeyde de etkileri vardır. Bu yıldız üzerinde meydana gelen tutulmalar, tarihte birçok toplumsal patlamaya, şiddet olayına ve kaosa zemin hazırlamıştır.
5. evdeki retrolar, özellikle Venüs veya Merkür retro ise, kişinin iç dünyasında bastırılmış ve sağlıksız yönelimler barındırabileceğine işaret eder. Bu yıldızın etkileri, yalnızca bireyin değil, genetik mirasın da konusudur. 4. evde yer alması, aileden gelen bazı davranış kalıplarının bu karanlık eğilimlere katkı sunduğunu gösterir.
Sağlık açısından, bu yıldız çoğu zaman sindirim sistemi, üroloji ve bağırsaklarla ilgili hastalıklarda görülür. Gastroenterologlar, ürologlar, aromaterapistler gibi alanlarda çalışanların haritalarında aktif olabilir. Ancak burada da çift taraflı bir doğa devreye girer; zira aynı yıldız, bir kişiyi şifacı yapabileceği gibi, zehirlenmeye bağlı ölümleri de getirebilir. Özellikle 8. evdeki yerleşimlerde ya da bu eve yönelen zararlı açılarda, ölümün şekli zehirlenme olabilir.
Unukalhai, nihayetinde bir sınav yıldızıdır. Sahip olduğu bilgi, sezgi ve güç; doğru kullanılmadığında kişiyi kendi karanlığında boğabilir. Kimi zaman büyük bir şifacı, kimi zaman bir dolandırıcı; kimi zaman bir kurtarıcı, kimi zaman bir kurban... Bu yıldızın dokunduğu yerde, daima yüksek bir farkındalık gerekir. Aksi hâlde, başarıyı izleyen çöküş kaçınılmazdır.
Serpens’in bu karanlık yüzü herkesin içinde bir yerde vardır demiştik. Kimilerinde açıktan görünür, kimilerinde bastırılmıştır. Haritada belirginleşmiş kombinasyonlar (özellikle 20° ve sonrası Akrep yerleşimleri) varsa bu enerji daha görünür hale gelir. Diğerlerinde ise içsel bir çaba ve farkındalıkla yüzeye çıkabilir. Kıskançlık, öfke, kin, kontrol arzusu – hepsi bu enerjinin farklı formlarıdır. Bu duygular, tanrısal düzene karşı gelme dürtüsünün tezahürleridir.
Unukalhai’nin ışığı, yalnızca karanlıkla yüzleşebilenler için bir uyarıdır. Ve bu yıldız, ışığını en çok da o karanlıktan geçmeye cesareti olanlara gösterir.
12 Mayıs 2025 Akrep dolunayında bu sabit yıldız, Türkiye haritasında 5. eve denk düşüyor. Bu ev; çocuklar ve gençler ile doğrudan ilişkilidir. Özellikle kız çocukları ve genç kızlarımız için koruyucu ve farkındalıklı bir yaklaşım şart. Kadınlar olarak çok dikkatli olmamız gereken bir zaman dilimindeyiz. Uranüs’ün Algol kavuşumuyla oluşturduğu hat, yalnızca fiziksel sarsıntıları değil, içsel ve toplumsal fay hatlarını da tetikleyebilir.
Bu dönemde hepimiz, içimizde bir uyanış ve koruma refleksiyle hareket etmeliyiz. Sevdiklerimizi, değer verdiklerimizi koruyabilmek adına… Bir depremi fiziksel olarak değil, ruhen ve vicdanen yaşamamak adına...
Güzelliklere açılsın, hayrımıza olsun.
Teşekkürler sayfanız için 🙏20.50 derece Yükselen akrep ile 21.50 derece unukalhai kavuşumu kötümüdür Cemre hanım 😔