Mars Siklonu: Ezoterik ve Vedik Yönleriyle Karmik Döngü
- Nov 9
- 13 min read

Mars astrolojide enerjiyi, iradeyi ve mücadeleyi temsil eden güçlü bir gezegendir. Savaşın ve aksiyonun gezegeni olarak bilinse de, kökleri daha derinlere uzanır; antik çağlarda Mars aslında hububat ve bereket tanrısı olarak, tarımın koruyucusu şeklinde görülmüştür.
Zamanla toprak mücadelesi ve savaş sembolizmi öne çıksa da, Mars’ın insan hayatındaki rolü sadece kavgadan ibaret değildir. Doğum haritalarımızda Mars, yaşam enerjimizi, fiziksel gücümüzü, cinselliğimizi, üretkenliğimizi ve hatta bereketimizi gösterir.
Mars’ın 108 Haftalık Döngüsü ve Karmanın Tamlanması
Astrolojide Mars, yaklaşık 108 haftada bir tam devrini tamamlar, yani ortalama 2 yılda bir aynı konuma geri döner. Bu ~2 yıllık döngü, Mars ile Dünya’nın aynı hatta (karşı karşıya) gelmesini sağlar ve Mars bu süreçte bir burç kuşağını dolaşır. Mars genellikle bir burçta ~2 ay kalır; ancak eğer retrograda girerse o burçta 6 aya kadar kalabilir. Mars her 15 yılda bir benzer bölgelerde retrograd yaparak döngülerini tekrarlar ve böylece yaşamlarımızda da tekrarlayan temalar yaratır. Ezoterik astrolojiye göre Mars’ın bu 108 haftalık döngüsü “karmada tamlanma” fikriyle bağlantılıdır. Yani, 108 sayısı kadim öğretilerde tamamlanmış bir döngüyü, karmanın döngüsel tamamlanmasını simgeler. Nitekim Hint, Çin ve Tibet geleneklerinde 108 derecelik kutsal açılar ve süreler karmanın tamamlanmasıyla ilişkilendirilir. Mars da 108 haftalık periyoduyla bu ezoterik tamlanmaya uygun hareket eder.
108 sayısının gizemi, Mars döngüsünü eşsiz kılar.
Ortalama bir takvim yılı 52 hafta olsa da, Tibet ve Çin astrolojisinde yıllar bazen 54 haftalık döngülerle ele alınır; Mars’a adanmış özel takvimlerde 54’er haftalık iki yılın birleşimi yine 108’e ulaşır. Bu bakış açısına göre Mars’ın iki yıllık yolculuğu, 54 “eril” ve 54 “dişil” enerji fazından oluşan bir bütün olarak görülür. Her bir hafta, Sanskrit alfabesindeki 108 harften birine denk gelir: 54’ü dişi (Shakti), 54’ü erkek (Shiva) harfler olmak üzere toplam 108 kutsal titreşim. Bu öğreti, Mars’ın her haftasında farklı bir enerjinin aktığını, Shiva–Shakti prensiplerinin döngü boyunca dönüşümlü şekilde tezahür ettiğini söyler. Her ne kadar Mars’ın gerçek hareketi bu ideal dizilime tam uymasa ve döngünün başlangıç burcuna göre hafta-enerji ilişkisi değişse de, fikir düzeyinde maskülen ve feminen enerjinin dengeleyici dansı Mars döngüsüne içerilmiş kabul edilir.
Mars’ın 108 haftalık döngüsü ile Budizm’in 108’lik öğretilerinin çakışması da dikkate değerdir. Budist gelenekte bir mala (tespih) 108 boncuktan oluşur ve mantralar 108 kez tekrarlanır; bunun amacı tam bir titreşimsel döngü oluşturmaktır. Aynı şekilde Mars da her 108 haftada bir Dünya’ya en yakın konumuna gelerek adeta “enerjisel bir döngüyü” tamamlar. Vedik ve Budist sembolizmde 108, kutsal bir bütünlüğün sayısı olarak geçer: Örneğin geleneksel olarak 108 Upanişad olduğundan bahsedilir ve Budist sutralarda 108 arınma öğretisinden söz edilir. Hint felsefesinde 108, 1’in Birliği, 0’ın Hiçliği, 8’in Sonsuzluğu temsil ettiği şeklinde yorumlanır. Gökyüzünde ise 12 burç ile 9 gezegenin çarpımı yine 108’i verir ki bu da manidardır. Hatta Güneş ile gezegenler arasındaki mesafelerde bile esoterik kaynaklar 108’in katlarına dikkat çeker – örneğin Güneş’in çapının 108 katı yaklaşık Güneş-Dünya mesafesidir, Ay’ın çapının 108 katı da Dünya-Ay mesafesine yakındır denir. Tüm bu örüntüler, evrenin dilinde 108 sayısının özel bir yere sahip olduğunu ve Mars’ın döngüsünün de bu kozmik dili konuştuğunu düşündürmektedir.

Johannes Kepler’in 1609 tarihli diyagramı, Mars’ın Dünya’dan gökyüzündeki hareketinin döngüsel desenini (retrograd döngüler dahil) göstermektedir. Mars, Dünya ile yaklaşık 108 haftada bir hizalanarak karşıt konuma gelir ve bu noktada en parlak ve yakın konumdadır. Bu periyot, Mars döngüsünün temelini oluşturur.

Shiva–Shakti Dengesi ve “108”in Sembolizmi
Vedik öğretilerde Shiva (eril bilinç) ve Shakti (dişil enerji) ayrılmaz bir bütünü oluşturur. 108 sayısı, Shiva ile Shakti’nin kozmostaki birliğini sembolize eder: 54 Shiva + 54 Shakti prensibi. Mars’ın döngüsünde de bu denge metaforik olarak görülür. Mars, özü itibarıyla eril (yang) enerji taşıyan bir gezegen olsa da her iki yılda tamamladığı döngü içinde bu enerjinin dişil (yin) yönlerle harmanlanması gerekir. Vedik astrolojide Mars’ın adı Mangal veya Angaraka olup, Salı günü ona atfedilmiştir. Mangal, Hint mitolojisinde kırmızı tenli, mızrak ve güç sembolleri taşıyan bir savaşçı tanrı olarak tasvir edilir. Ancak bu savaşçı arketip aynı zamanda enerjinin, cesaretin ve hatta koruyucu kudretin de temsilcisidir. Shiva-Shakti dengesiyle düşünürsek, Mars’ın getirdiği atılgan gücü (Shiva) bilgelik ve şefkatle dengelemek (Shakti) bireyin karmasını olumlu yönlendirmesinde kritiktir.
Nitekim kadim metinler (Veda, Upanişad, Sutra’lar) evrende büyük bir sembolik bağ olduğuna dikkat çeker ve gezegen döngülerinin bu kozmik düzenin parçası olduğunu vurgular. Mars’ın döngüsü de bu açıdan ruhsal evrimin bir aracı sayılır; her 108 haftalık periyotta ruhsal pratiklerde (örneğin 108 defa mantra tekrarında) kişinin Mars enerjisini terbiye ederek Shiva–Shakti dengesine bir adım daha yaklaştığı düşünülür. Özellikle Mangal mantralarının her gün 108 kez okunması, Mars’ın titreşimsel enerjisini dengelemek için önerilen bir spiritüel pratiktir.
Mars’ın 108 Haftalık Döngüsü ve Karmanın Tamlanması
Astrolojide Mars, yaklaşık 108 haftada bir tam devrini tamamlar, yani ortalama 2 yılda bir aynı konuma geri döner. Bu ~2 yıllık döngü, Mars ile Dünya’nın aynı hatta (karşı karşıya) gelmesini sağlar ve Mars bu süreçte bir burç kuşağını dolaşır. Mars genellikle bir burçta ~2 ay kalır; ancak eğer retrograda girerse o burçta 6 aya kadar kalabilir. Mars her 15 yılda bir benzer bölgelerde retrograd yaparak döngülerini tekrarlar ve böylece yaşamlarımızda da tekrarlayan temalar yaratır. Ezoterik astrolojiye göre Mars’ın bu 108 haftalık döngüsü “karmada tamlanma” fikriyle bağlantılıdır. Yani, 108 sayısı kadim öğretilerde tamamlanmış bir döngüyü, karmanın döngüsel tamamlanmasını simgeler. Nitekim Hint, Çin ve Tibet geleneklerinde 108 derecelik kutsal açılar ve süreler karmanın tamamlanmasıyla ilişkilendirilir. Mars da 108 haftalık periyoduyla bu ezoterik tamlanmaya uygun hareket eder.
108 sayısının gizemi, Mars döngüsünü eşsiz kılar.
Ortalama bir takvim yılı 52 hafta olsa da, Tibet ve Çin astrolojisinde yıllar bazen 54 haftalık döngülerle ele alınır; Mars’a adanmış özel takvimlerde 54’er haftalık iki yılın birleşimi yine 108’e ulaşır. Bu bakış açısına göre Mars’ın iki yıllık yolculuğu, 54 “eril” ve 54 “dişil” enerji fazından oluşan bir bütün olarak görülür. Her bir hafta, Sanskrit alfabesindeki 108 harften birine denk gelir: 54’ü dişi (Shakti), 54’ü erkek (Shiva) harfler olmak üzere toplam 108 kutsal titreşim. Bu öğreti, Mars’ın her haftasında farklı bir enerjinin aktığını, Shiva–Shakti prensiplerinin döngü boyunca dönüşümlü şekilde tezahür ettiğini söyler. Her ne kadar Mars’ın gerçek hareketi bu ideal dizilime tam uymasa ve döngünün başlangıç burcuna göre hafta-enerji ilişkisi değişse de, fikir düzeyinde maskülen ve feminen enerjinin dengeleyici dansı Mars döngüsüne içerilmiş kabul edilir.
Mars’ın 108 haftalık döngüsü ile Budizm’in 108’lik öğretilerinin çakışması da dikkate değerdir. Budist gelenekte bir mala (tespih) 108 boncuktan oluşur ve mantralar 108 kez tekrarlanır; bunun amacı tam bir titreşimsel döngü oluşturmaktır. Aynı şekilde Mars da her 108 haftada bir Dünya’ya en yakın konumuna gelerek adeta “enerjisel bir döngüyü” tamamlar. Vedik ve Budist sembolizmde 108, kutsal bir bütünlüğün sayısı olarak geçer: Örneğin geleneksel olarak 108 Upanişad olduğundan bahsedilir ve Budist sutralarda 108 arınma öğretisinden söz edilir. Hint felsefesinde 108, 1’in Birliği, 0’ın Hiçliği, 8’in Sonsuzluğu temsil ettiği şeklinde yorumlanır. Gökyüzünde ise 12 burç ile 9 gezegenin çarpımı yine 108’i verir ki bu da manidardır. Hatta Güneş ile gezegenler arasındaki mesafelerde bile esoterik kaynaklar 108’in katlarına dikkat çeker – örneğin Güneş’in çapının 108 katı yaklaşık Güneş-Dünya mesafesidir, Ay’ın çapının 108 katı da Dünya-Ay mesafesine yakındır denir. Tüm bu örüntüler, evrenin dilinde 108 sayısının özel bir yere sahip olduğunu ve Mars’ın döngüsünün de bu kozmik dili konuştuğunu düşündürmektedir.
Shiva–Shakti Dengesi ve “108”in Sembolizmi
Vedik öğretilerde Shiva (eril bilinç) ve Shakti (dişil enerji) ayrılmaz bir bütünü oluşturur. 108 sayısı, Shiva ile Shakti’nin kozmostaki birliğini sembolize eder: 54 Shiva + 54 Shakti prensibi. Mars’ın döngüsünde de bu denge metaforik olarak görülür. Mars, özü itibarıyla eril (yang) enerji taşıyan bir gezegen olsa da her iki yılda tamamladığı döngü içinde bu enerjinin dişil (yin) yönlerle harmanlanması gerekir.
Vedik astrolojide Mars’ın adı Mangal veya Angaraka olup, Salı günü ona atfedilmiştir. Mangal, Hint mitolojisinde kırmızı tenli, mızrak ve güç sembolleri taşıyan bir savaşçı tanrı olarak tasvir edilir. Ancak bu savaşçı arketip aynı zamanda enerjinin, cesaretin ve hatta koruyucu kudretin de temsilcisidir. Shiva-Shakti dengesiyle düşünürsek, Mars’ın getirdiği atılgan gücü (Shiva) bilgelik ve şefkatle dengelemek (Shakti) bireyin karmasını olumlu yönlendirmesinde kritiktir. Nitekim kadim metinler (Veda, Upanişad, Sutra’lar) evrende büyük bir sembolik bağ olduğuna dikkat çeker ve gezegen döngülerinin bu kozmik düzenin parçası olduğunu vurgular. Mars’ın döngüsü de bu açıdan ruhsal evrimin bir aracı sayılır; her 108 haftalık periyotta ruhsal pratiklerde (örneğin 108 defa mantra tekrarında) kişinin Mars enerjisini terbiye ederek Shiva–Shakti dengesine bir adım daha yaklaştığı düşünülür. Özellikle Mangal mantralarının her gün 108 kez okunması, Mars’ın titreşimsel enerjisini dengelemek için önerilen bir spiritüel pratiktir.

Geleneksel bir 108’lik mala (dua taneleri dizisi). Hint ve Budist geleneklerde mantralar mala üzerindeki 108 boncuk boyunca tekrar edilerek tamamlanır. Bu pratik, 108 sayısının temsil ettiği tamlanma ve bütünlük enerjisini hayata geçirme amacını taşır. Mars’ın ~108 haftalık döngüsü de astrolojik olarak benzer bir tamamlanmayı simgeler; her iki yılda bir enerji döngümüzü resetleyip yeni bir başlangıç yapma fırsatı sunar.
Haritalarda Mars: Bereket, İrade ve Karma
Bir doğum haritasında Mars’ın konumu ve yaptığı açıların önemi büyüktür; çünkü hayatta olayları tetikleyen gezegen çoğu zaman Mars’tır. Karma astrolojisine göre her etki-tepki yasasını (karmayı) Mars aracılığıyla çalıştırırız. Yani kişinin iradesini nasıl kullandığı, ne yönde aksiyon aldığı Mars tarafından simgelenir. İrade (Mars) + Eylem = Sonuç/Karma denklemine göre, Mars enerjisini doğru ve bilinçli kullanan bir kişi olumlu karmalar ve başarılar biriktirirken, bu enerjiyi dengesiz kullanan ise olumsuz tepkiler ve derslerle karşılaşabilir. Hocam Oğuzhan Ceyhan’ın dediği gibi, “Etki-tepkiyi neyle yaratıyorsun? Mars’la... Mars’la bu etki-tepkiyi yanlış yaratıyorsan, yeniden doğumunda o etki-tepki başına bela oluyor.”. Bu ifade, Mars’ın karmadaki kilit rolünü açıkça ortaya koyar. Şu an hayatta olmamızın, öğrenmemiz gereken derslerin bir nedeni de geçmişte Marsiyen enerjimizi yanlış kullanmış olmamız olabilir.
Mars aynı zamanda kişisel bereket ve üretkenlik gezegeni olarak da okunabilir. Her ne kadar astrolojide maddi kazanç denildiğinde akla Venüs (Boğa burcu) gelse de, o kazancın somut bir ürüne dönüşmesi, emeğe ve berekete dönüşmesi Mars’ın çabasına bağlıdır. Mars, bir işin yapılması, hedefe ulaşılması için gereken motivasyonu ve “yakıtı” sağlar. Haritada güçlü bir Mars, kişinin hayatta duruş şeklini, fiziksel ve zihinsel enerjisini, cinsel gücünü, üretim kapasitesini olumlu yönde destekler; böyle biri girişkenliği ve cesareti sayesinde fırsatları kazanca çevirebilir. Hatta hocanın vurguladığı üzere “Mars altta aslında kişinin bereketini ve dünya üzerindeki ana etki alanını gösteren çok özel bir konfigürasyonmuş”. Diğer yandan zayıf veya zorlanmış bir Mars, kişinin iradesini ortaya koymakta, hakkını savunmakta veya enerjisini verimli kullanmakta sorunlar yaşayabileceğini gösterebilir. Böyle durumlarda kişi ya pasif kalıp fırsatları kaçırabilir ya da öfkesini yanlış yönlere kanalize ederek kendine zarar verebilir. Mars kötü çalıştığında kaza, kavga, sakarlık ve yıkıcı öfke şeklinde hayatımızda “pislik çıkarır” derler. Örneğin haritasında Mars–Neptün karesi olan birinin enerjisi kontrolsüzce dağılabilir; intikam veya öfke duyguları içsel olarak kişiyi zehirleyebilir. Ancak Mars’ın zor etkileri daima başka koruyucu faktörlerle dengelenebilir – örneğin Jüpiter veya Ay’dan gelen olumlu açılar, Mars’ın tetiklediği bir belayı hafif atlatmamızı sağlayabilir. Bu nedenle haritada Mars’ınızı “dikkatli kollayın” denir; zira hayatınızda olayları başlatan kıvılcım Mars ise, bu olayların nasıl sonuçlanacağını diğer gezegenlerin desteği belirler.
Karmik açıdan Mars, bize tekrar eden dersler de getirebilir. Mars “tekrarlayan döngüler gezegenidir”; eğer bir Marsiyen olaydan (örneğin bir kazadan veya çatışmadan) ders almadıysak, benzer açılar oluştuğunda aynı deneyim bir kez daha karşımıza çıkabilir. Bu döngüsel dersler, ruhsal tekamülümüz için Mars’ın bizi “çelikleyen” yönüdür. Doğru kullanıldığında Mars, irademizi terbiye etme, cesaretimizi geliştirme ve kaderimizi aktif biçimde yaratma fırsatı sunar. Yanlış kullanıldığında ise acı verici olsa da gerekli olan düzeltici deneyimleri getirir.
Özetle, Mars haritalarımızda bir yandan mücadele gezegeniyken diğer yandan bereket ve hayat enerjisi gezegenidir. Onun için “Mars hem bıçağı boğazımıza dayandırır hem de para kazandırır” denir. Bu paradoksal doğa, Mars enerjisinin bilinçle yönlendirilmesini zorunlu kılar. İrade gücümüzü yapıcı işlere kanalize etmek, öfkemizi yaratıcı eylemlere dönüştürmek ve gerektiğinde hakkımızı cesurca savunmak Mars’ın pozitif kullanımına örneklerdir. Böyle yaptığımızda Mars bize başarı ve bolluk getirir; aksi halde kötü karma üretip benzer sınavlarla yüzleşmeye devam ederiz.
Mars’ın Eril ve Dişil Burçlarda Çalışması

Mars, geri gitmeden iki ay önce ve düz harekete geçtikten iki ay sonrasına kadar görünmez bir gölge bırakır. Bu döneme Mars Ghost denir. Dışarıdan her şey ilerliyormuş gibi görünür ama içte hâlâ geçmiş enerjilerle uğraşılır. Sanki hayat ileri sarar ama ruh hâlâ geri planda bir şeyi tamamlamaya çalışır.
Mars’ın döngüsü tam 108 hafta sürer — yaklaşık iki yıl. Kadim geleneklerde bu sayı “tamlanma” anlamına gelir. Çünkü 108, hem eril hem dişil enerjinin dengede olduğu bir bütünlüğü temsil eder. Bu sürecin 54 haftası dişil, 54 haftası eril çalışır; yani her iki yılda bir hem içe dönme hem dışa açılma dönemlerinden geçeriz.
Döngünün dişil evresi, dünyanın derin nefes aldığı, sezgilerin güçlendiği ve duygusal sınavların arttığı zamandır. Kadınlar bedenleriyle, erkeklerse duygusal alanlarıyla yüzleşir. Sabır, arınma, içe dönüş… Dişil enerji sessizdir ama güçlüdür; görünmeden dönüşür.
Eril evre geldiğinde yaşam hızlanır. Kararlar, riskler, mücadeleler devreye girer. Dış dünya seni “harekete geç” diye zorlar. Bu dönem bazen yorucu, bazen kadersel olur. Çünkü Mars artık seni içsel hazırlığını eyleme dökmeye çağırır.
Ama Ghost Mars zamanlarında bu iki enerji karışır. Dişil taraf geri çekilirken, eril taraf sabırsızlaşır. Kimi ilişkiler biter, kimi iş planı askıya alınır. Çünkü evren seni durdurur; “henüz hazır değilsin” der. Bu dönem, öfkeyi güce, belirsizliği bilince dönüştürme zamanıdır.
Mars Ghost, savaşmanın değil, kendini dönüştürmenin enerjisidir.Cesaretin bedensel değil, ruhsal bir hal olduğunu hatırlatır.Eyleme geçmeden önce sorulması gereken tek soru şudur:“Bu hareket gerçekten bana mı ait, yoksa eski bir hikâyeyi mi tekrar ediyorum?”
Astrolojik açıdan burçlar eril (pozitif/yang) ve dişil (negatif/yin) olarak iki kutuptadır. Mars ise doğası gereği eril bir güçtür – ateş enerjisinin dışavurumcu, aktif prensibidir ve astrolojide “erildir” diye özellikle vurgulanır. Peki Mars, eril bir gezegen olarak eril burçlarda ve dişil burçlarda nasıl farklı çalışır? Basitçe ifade etmek gerekirse:
Mars eril burçlarda (Ateş ve Hava elementleri) kendini daha doğrudan ve rahat ifade eder. Bu burçlar yang karakterde olduklarından Mars’ın ateşiyle uyum içindedir. Örneğin Mars Koç burcunda kendi evindedir (yönetici gezegeni olduğu için) ve burada cesur, atılgan, gözü pek bir enerji ortaya koyar. Kişi düşünmeden eyleme geçebilir, girişken ve rekabetçidir. Benzer şekilde;
Mars Aslan’da (eril bir Ateş burcu) yaratıcılığını ve liderlik arzusunu enerjiyle birleştirir; sıcak kanlı ve gururlu bir mücadele tarzı sergiler.
Mars Yay’da (eril Ateş) maceracı ruhla hareket enerjisi birleşir, kişi inançları uğruna savaşır, iyimser bir atılımcılıkla hedef peşinde koşar.
Mars İkizler’de (eril Hava) zihinsel aktivite yüksektir; tartışmalarda sivri dilli olabilir, enerjisini aynı anda birden fazla uğraşa yayabilir.
Mars Kova’da (eril Hava) kolektif idealler için mücadele etme veya sıra dışı yöntemlerle eyleme geçme yönü vardır; sabit bir hava burcu olduğu için inatçı ama entelektüel bir güç ortaya konur. Eril burçlarda Mars genelde dışa dönük, direkt, agresif veya atak karakterdedir. Bu, teknik olarak avantajlıdır çünkü Mars’ın doğasıyla uyumludur; ancak aşırıya kaçarsa düşüncesizce risk almak, sabırsızlık veya bencillik görülebilir.
Mars dişil burçlarda (Toprak ve Su elementleri) ise kendi doğasına zıt kutuptaki enerji alanına girer. Bu burçlarda Mars’ın dışavurumcu ateşi, daha içe dönük veya yavaş bir kanal bulur.
Mars Yengeç’te (dişil Su burcu) klasik astrolojide “düşüştedir”, yani en zayıf konumlarından biridir. Çünkü Yengeç’in duygusal, korumacı yapısı Mars’ın savaşçı doğasına ters düşer. Mars Yengeç’teki bir kişi öfkesini direkt dışarı vurmakta zorlanır, pasif-agresif tepkiler verebilir veya enerjisi duygusal iniş çıkışlara bağlı olarak dalgalanır. Bu konum erkekte özellikle sıkıntılı kabul edilir; Mars enerjisini bastıran erkeklerde birikmiş öfkenin ani patlamalara veya risk anında tereddüte yol açabileceği, dolayısıyla kazalara meyil yaratabileceği belirtilir.
Mars Boğa’da (dişil Toprak burcu) da zararlı konumdadır (Mars’ın karşıt burcu Akrep’in yöneticisi olduğu için) ve temelde sabit/toprak enerjisi Mars’ı yavaşlatır. Mars Boğa’daki kişi genelde sakindir, kolay öfkelenmez; fakat bir kere öfkelendi mi Boğa’nın inadı ve gücüyle büyük tepki verebilir. Enerjisini daha çok maddi güvende kalmaya ve keyfi şeylere harcayabilir, dolayısıyla girişkenlik az olabilir. Mars Boğa da erkeklerde tehlikeli durumlarda yeterince hızlı reaksiyon verememe veya fiziksel tembellik şeklinde sorunlar yaratabilir. İstatistiksel olarak ciddi kaza geçiren veya yangın gibi Marsiyen olaylar yaşayan erkeklerin haritalarında sıklıkla Mars Boğa veya Mars Terazi görüldüğü eğitmenlerce paylaşılmıştır.
Mars Terazi’de (eril Hava burcu olmasına rağmen Mars için zararlı konum) diplomasi ve uyum arzusu nedeniyle mücadele gücü zayıflar. Mars Terazi’deki kişi çatışmadan kaçınabilir, sürekli uzlaşma ararken kendi isteklerini bastırabilir. Bu da dolaylı olarak biriken kızgınlıkların yanlış zamanlarda patlamasına veya kararsızlık yüzünden fırsatların kaçmasına yol açabilir.
Mars Başak’ta (dişil Toprak) güçlü veya zayıf kategorisinde değildir, ancak enerjisi pratik işlere ve detaylara kanalize olur. Mars burada düzenli çalışma, hizmet etme yönünde çalışır; öfke daha çok stres ve endişe şeklinde içe yansıyabilir.
Mars Oğlak’ta (dişil Toprak) ise ilginç şekilde yücelir, yani en güçlü konumlarından birine ulaşır. Çünkü Oğlak’ın disiplinli, stratejik yapısı Mars’ın ham enerjisini mükemmel bir şekilde yönetir. Mars Oğlak’taki kişi dayanıklı, sorumluluk sahibi ve hedef odaklıdır; enerjisini planlı kullanarak büyük başarılar elde edebilir.
Mars Akrep’te (dişil Su, fakat Mars’ın eski yöneticisi olduğu burç) güçlüdür; ancak bu güç yüzeyde değil derindedir. Mars Akrep’teki bireyler son derece kararlı, tutkulu ve kriz anlarında soğukkanlı olabilirler. Enerji içsel olarak yoğunlaştığı için gerektiğinde patlayıcı bir güç çıkarabilir. Bu konum, duygularını kontrol eden ve stratejik davranan bir savaşçı niteliği verir.
Mars Balık’ta (dişil Su) Mars enerjisi epey yumuşar ve dağılarak manevi alanlara kayabilir. Kişi çabuk motive olamayabilir veya ideallerinin peşinden giderken pratik engellerle karşılaşabilir. Yaratıcılık, ruhsallık veya fedakarlık gerektiren işlerde Mars Balık olumlu çalışsa da, dünyasal mücadelelerde kararsızlık ve kaçma eğilimi verebilir.
Görüldüğü üzere, Mars’ın burçlardaki performansı hem eril/dişil polariteye hem de yönetici olduğu veya yüceldiği burçlara göre değişir. “Mars Yengeç’te, Boğa’da ve Terazi’de düşüktür” sözü astrolojide iyi bilinir. Bu, bu burçlarda Mars’ın potansiyelinin tam kullanılamadığını ve kişinin dikkatli olması gerektiğini ifade eder. Örneğin haritasında Mars Yengeç olan birisi, öfkesini yapıcı biçimde ifade etmeyi öğrenmelidir; yoksa hem kendi bedenine zarar verebilecek (psikosomatik mide/sindirim sorunları, kazalar) hem de ilişkilerinde pasif agresif tutumlarla sorun yaşayabilecektir. Mars Terazi’de olan biri ise dengeyi bozmadan kararlı olmayı ve hayır diyebilmeyi öğrenmelidir; aksi takdirde haksızlıklara uğrayıp içten içe öfke biriktirebilir. Mars Boğa’daki birisi de tembelliği yenip eyleme geçmeyi, gerektiğinde risk alabilmeyi deneyimleyerek gelişir.
Diğer yandan, Mars Koç, Akrep, Oğlak gibi kendini iyi hissettiği burçlardaysa, kişinin bu avantajı bilinçle kullanması önemlidir. Mars Koç cesaret verir ama düşüncesizlik de getirebilir – birey sabırsızlığını kontrol etmeyi öğrenmelidir. Mars Akrep güç verir ama intikam güdüsünü de yükseltebilir – kişi affetme ve dönüşüm becerisi geliştirmelidir. Mars Oğlak başarı getirir ama hırsı da körükleyebilir – kişi madde ile maneviyat arasındaki dengeyi kurmalıdır.
Özetle, Mars eril burçlarda dışa dönük bir savaşçı, dişil burçlarda içsel bir güç olarak çalışır. Ancak teknik doğruluk açısından söylemeliyiz ki Mars’ın asıl iyicil veya kötücül etkisi, burç konumundan ziyade yaptığı açılar ve haritadaki yerleşimiyle anlaşılır. Eril burçta olup sert açılar alan bir Mars, dişil burçta olup yumuşak açılar alan bir Mars’tan daha problemli olabilir. Yine de burç konumları bize Mars’ın enerji doğasının o kişi tarafından nasıl deneyimleneceğine dair önemli ipuçları verir. Bu yüzden kendi Mars’ımızın hangi burçta olduğunu öğrenip, onun güçlü yönlerini maksimize etmek ve zayıf yönlerini dengelemek için çalışmak astrolojik gelişimimizde mühim bir adımdır.
Sonuç ve Vedik Perspektifte Mangal
Mars’ın 108 haftalık siklusu ve bu siklusun ezoterik öğretilerle bağı, bize evrenin döngüsel ve anlam yüklü yapısını hatırlatıyor. Vedik astrolojide Mars, Mangala adıyla anılır ve bir Navagraha (dokuz gezegenden biri) olarak ritüellerde onurlandırılır. Mangala kelime anlamı olarak “uğurlu, hayırlı” demektir, ki ironik biçimde savaş gezegenine bu ismin verilmesi Mars’ın çift yönlü doğasını yansıtır – doğru kullanıldığında büyük hayırlar, yanlış kullanıldığında yıkım getirebilir. Mangal, Hindu mitolojisinde Bhuumi (Toprak Ana)’nin oğlu olarak geçer; kırmızı bir vücuda ve dört kola sahip savaş tanrısı figürü olarak remedilir. Bu anlatım, Mars’ın hem dünya maddesine (toprağa) bağlı bereket yönünü hem de savaşçı ruhunu birleştirir. Hindistan’da astrolojik olarak “Mangalik” denilen özel bir durum vardır: Haritada Mars bazı konumlarda (1., 4., 7., 8. veya 12. evde) ise kişinin evlilik hayatında zorluk getireceği inancı vardır ve bu etkiyi dengelemek için özel törenler yapılır. Bu da Mars enerjisinin kontrolsüz bırakıldığında ilişkilere bile zarar verebileceğinin kadim bir bilgisidir.

Vedik literatür, Mars’ı yatıştırmak ve enerjisini doğruya yöneltmek için çeşitli remediler (çareler) önerir: Mangal mantraları okunması, Salı günleri kırmızı mercimek veya demir gibi Mars’ı simgeleyen objelerin sadaka olarak verilmesi, kırmızı mercan taşının takılması gibi. Tüm bu uygulamalarda amaç, Mars’ın temsil ettiği agresif güç ile uyumlanmak ve onu bir düşman değil dost haline getirmektir. Shiva–Shakti dengesi de burada devreye girer: Mars’ın Shiva yönünü (yakıcı erkek enerji) yüceltirken, Shakti yönünü (dişil dengeleyici enerji) ihmal etmemek gerekir. Hint felsefesinde Shiva (bilinç) ve Shakti (yaşam enerjisi) birlikte anlam kazanır; benzer şekilde bir insanın Mars gücünü doğru kullanabilmesi için bilinçli farkındalık (Shiva) ile merhamet-sevgi (Shakti) arasındaki dengeyi kurması gerekir.
Sonuç olarak, Mars siklonu diyebileceğimiz bu 108 haftalık periyot, sadece astronomik bir döngü değil, aynı zamanda “kendi kaderimizi yaratma” serüvenimizde periyodik bir sınav ve yenilenme fırsatıdır. Her iki yılda bir Mars döngüsü bize sorar: “İradeni bu dönemde nasıl kullandın? Enerjini yapıcı mı yoksa yıkıcı mı yönlendirdin? Bu döngüyü tamamladığında hangi dersi almış oldun?” Eğer bu sorulara içtenlikle cevap verir ve hatalarımızdan öğrenirsek, bir sonraki Mars döngüsüne karmamızı biraz daha temizlemiş, cesaret ve arzumuzu biraz daha arındırmış olarak gireriz.
Mars’ın enerjisi hayatımızın motorudur; onu benliğimizin yöneticisi haline getirmek ise bizim sorumluluğumuzdur. Kızgın demiri döven demirci misali, Mars bize kendi ruhumuzu şekillendirme ateşini sunar. Bu ateşi nasıl kullanacağımız tamamen irademize (ve bilinç düzeyimize) bağlıdır. Unutmayalım ki, kader yıldızlarda yazılı olsa da, onu okuyup yönlendirecek olan irade içimizdedir. Mars, bu iradenin gezegenidir. Onu tanıyıp anlarsak, hem dünyevi başarılara hem de ruhsal olgunluğa giden yolda en büyük destekçilerimizden biri olacaktır.



Comments