7 Ekim 2025 - Koç Dolunayı- Lilith'in Ölümü
- Oct 7
- 7 min read
Gökyüzü Koç burcunda Tamamlanmayı Seçti!
2 Ekim 2024'te Terazi burcunda gerçekleşen Güneş tutulması, ilişkiler ve denge temalarında derin dönüşümler başlattı. Yaklaşık bir yıl sonra, 7 Ekim 2025'te Koç burcunda meydana gelen dolunay, bu tutulmanın açtığı döngüleri tamamlayıcı nitelikte önemli enerjiler getiriyor.
2 Ekim 2024’te gerçekleşen 10° Terazi halkalı Güneş tutulması, görünürde bir kapanış gibiydi: Koç-Terazi düğüm hattındaki son Güneş tutulması, ilişkilerde, adalet arayışında, sosyal düzenlerde bitmesi gerekenleri gündeme taşıdı. Bu olay önümüzdeki yaklaşık 9 yıl boyunca yaşanacak son Terazi tutulmasıydı. Yani bu, yalnızca bir bireysel döngünün değil, aynı zamanda toplumsal ve kolektif bir terazinin kapanışıydı.
Aynı zamanda karşıt burç olan Koç’un cesareti, Terazi’nin bastırılmış uyum arayışıyla yüzleşti. Pasif uzlaşılar yerini aktif karar alma ihtiyacına bıraktı. Oysa bu tutulma, ezoterik gözle bakıldığında bir son değil, henüz açığa çıkmamış bir potansiyelin mühürlendiği andı.
Tutulma anında:
Güneş, Ay, Lilith ve Merkür hepsi 10°–11° Terazi hattında birleşmişti. Bu birleşim, Venüs’ün Terazi doğasında uyum, ama Lilith’in kaotik dürtüsüyle sarsılmış bir zihinsel düzen anlamına gelir.
Satürn, 14° Balık’ta ve 10. evdeydi. Kolektif düzeyde kısıtlama, kurumsal dönüşüm, bastırılmış otoriteler anlamına gelir. Bu derece, aynı zamanda esoterik olarak ölüm kapısının Balık’taki izdüşümüdür.
Ancak bu tutulmada gökyüzü '' Henüz değil, Vaktini bekle!'' dediği çok küçük bir detayı tutulmaya gizlemişti.
Koç burcu kıstırılmış konumdaydı: 11. evde başlayan ve biten bu burç, sistemin içinde yer alıyor ama kendi iradesini kullanamıyordu.
Bu tutulma, “henüz zamanı gelmemiş ama içsel olarak başlatılmış” bir süreci işaret etti. Kozmik düzen şöyle sesleniyordu:
“Henüz göremediğin bir potansiyel var. Bu tutulmada görünmez olan, bir yıl sonra açığa çıkacak. O zamana dek, bu enerjiyi içinde taşı.”
Şimdi geriye dönüp 2 Ekim 2024 civarında hayatınızda beliren olaylara, çatışmalara, ilişkisel sarsıntılara ve adaletsizlik hissine bakın. O an yarım kalan, belki Lilith' in etkisiyle susturulan, sizi korkutan, vesveseler ile hareket geçmenizi engelleyen ya da görmezden gelinen meseleler artık tamamlanmak üzere yüzeye çıkıyor.
Bugün—7 Ekim 2025 Koç Dolunayı ile birlikte—gökyüzü o hikâyenin son mühürünü vuruyor.
7 Ekim 2025 Koç Dolunayı: Tamamlanma Zamanı
Tutulmadan tam bir yıl kadar sonra, 7 Ekim 2025 tarihinde Koç burcunun 14° derecesinde bir dolunay meydana geliyor. Bu dolunay, bir yıl önce Terazi’de başlayan hikâyenin şimdi Karşıt eksende (Koç-Terazi aksında) olgunlaşarak meyvelerini verdiğini gösterir. Dolunay zamanları, altı ay ila bir yıl önceki yeniay/tutulma temalarının sonuçlarını ortaya çıkarır; burada da Koç burcundaki dolunay, Terazi tutulmasıyla açılan meselelerin artık bir karara, zirveye veya çözüme ulaşması anlamına geliyor. Bir bakıma, Koç dolunayı o tutulmanın açtığı yaraları kapatmaya, süreci tamamlamaya çalışan bir iyileştirici ışık tutuyor.
Bu dolunay sırasında Güneş Terazi burcunda, Ay ise tam karşısında Koç burcunda. Koç’taki Ay, bireysel benlik duygusunu, cesareti ve eylemi temsil ederken; Terazi’deki Güneş, ilişkilerde dengeyi, adaleti ve uzlaşmayı aydınlatıyor. Dolunay ile birlikte, bir yıl önceki tutulmada vurgulanan “ben” ve “biz” teması tekrar gündeme geldi ancak bu kez roller tersine döndü.
Astrolojik açıdan dikkat çekici bir nokta, 2024’teki tutulma haritasında Satürn’ün Balık burcunun 14° derecesinde ve haritanın 10. evinde konumlanmış olmasıydı. Yaklaşık bir yıl sonra, Koç burcundaki Dolunay 14° derecede gerçekleşerek adeta Satürn’ün o zamanki derecesini tetikledi. Tutulma haritasında Balık’ın sonlarında veya Koç’un ilk derecelerinde bulunan Satürn’ün temsil ettiği dersler ve sorumluluklar, Koç Dolunayı zamanında iyice görünür hale geldi. Bir yıl önce başlatılan yapısal ve karmik sınavlar (Satürn’ün 10. ev temaları ve şu an gökyüzünde Satürn Balık burcunda Retro konumda olması ) şimdi somut sonuçlar veriyor gibi.
Örneğin tutulma sırasında ortaya çıkan bir hukuki süreç veya kariyer mücadelesi varsa, Koç Dolunayı ile birlikte bu konularda nihai kararlar ve sonuçlar alınabilir. Satürn’ün ciddi ve sorumlu enerjisi, Dolunay’ın aydınlatıcı etkisiyle birleşerek bize şunu soruyor: Üzerimize düşen görevleri gerçekten yerine getirdik mi, gerekli dersleri aldık mı?
Artık ertelemek veya belirsizlik içinde yüzmek (Balık’ın dağınık etkisi) yerine gerçekle yüzleşmek ve somut adımlar atmak (Koç’un cesur yaklaşımı) zamanı geldi.
Tutulma dönemine gelindiğinde, gökyüzündeki bir diğer önemli değişim Ay Düğümleri ekseninin artık Başak-Balık hattına geçmiş olmasıydı. 2024 sonbaharındaki tutulma esnasında düğümler Koç-Terazi aksındaydı; 2025’te ise gerileyerek Güney Düğüm Balık’a, Kuzey Düğüm Başak’a kaydı. Kuzey Düğüm’ün Başak burcundaki varlığı, bir yıl süren kaotik ve belirsiz dönemin ardından hayatımızı düzene koyma, hesap kitap yapma ve somut çözümler üretme ihtiyacını vurguluyordu. Ezoterik bir bakışla Başak, sanki bir “muhasebeci” gibi Koç, Akrep ve Balık burçlarının getirdiği büyük dönüşümleri kayıt altına alıp dengeleyen, onlardan anlam çıkarmamıza yardım eden bir enerji sundu.
Ezoterik perspektifte Koç, Akrep ve Balık burçlarının birlikte derin bir anlamı vardır. 2024 sonundaki Terazi tutulması ve 2025 sonbaharındaki Koç Dolunayı sürecine bu gözle baktığımızda, Koç burcunun temsil ettiği birinci ışın enerjisinin hayatımızda bir yıkım ve arınma getirdiğini söyleyebiliriz. Bu bir yıllık süreçte kimimiz için eski bir kimliğin yanıp kül olması (Koçvari bir dönüşüm), kimimiz için alt benliğin krizlerle sınanıp ego maskesinin düşmesi (Akrepvari bir ölüm), kimimiz için ise varolan düzenin tamamen çözülmesi ve belirsizliğin sularına bırakılması (Balıkvari bir dağılma) deneyimleri yaşandı. Koç her ne kadar başlangıçların burcu olsa da, her başlangıç öncesinde bir sonun geldiğini hatırlatır. Nitekim “her ölüm bir yeniden doğuştur” prensibi tam da bu dönemde güçlü bir şekilde çalıştı. Bir yıl önceki tutulma ile yaşamımızda biten, geride kalan veya bıraktığımız ne varsa, aslında önümüzde yeni bir yol açılması içindi.
Güney Ay düğümü Başak burcunun bu tabloda üstlendiği rol ise dengeleyici ve iyileştiricidir. Yukarıda bahsettiğimiz üç ölüm deneyimi (ateş, toprak ve su ölümleri) nihayetinde Başak’ın şefkatli kollarında anlamlandırılır. Başak, hasat ve hizmet burcu olarak, yaşanan deneyimlerden derslerimizi çıkardığımız, öğrendiklerimizi sindirerek içselleştirdiğimiz safhayı temsil eder. Koç/Akrep/Balık burçlarının yarattığı kaos ve dönüşüm fırtınasından sonra Başak enerjisi bir arınma ve düzen sağlama görevi görür. Sanki büyük bir hesap defteri tutar gibi, yaşanan karmanın muhasebesini yapar: Neyi yanlış, neyi doğru yaptığımızı önümüze serer; hatalarımızdan ders almamıza yardımcı olur ve dengemizi yeniden bulmamızı sağlar. 2025’te düğümler Başak-Balık aksına geçtiğinde de işte bu enerji devreye girdi. Artık idealler (Balık) ile gerçekler (Başak) arasında denge kurma, hayalleri somut plana indirme zamanındaydık. Başak’ın titiz ve şifacı doğası sayesinde, Koç’un başlattığı dönüşümleri günlük hayatımıza entegre edebildik.
Evrak işlerimizi düzene sokmak, sağlığımıza çeki düzen vermek, kaotik geçen bir yılın muhasebesini yapıp dersler çıkarmak gibi etkiler, Başak’ın bu dönemdeki vazifesiydi. Ezoterik açıdan da Başak, bu üç “ölüm”ün anlamını bünyesinde harmanlayıp onları şifaya ve hizmete dönüştürme potansiyeli taşır. Böylece kaostan düzene, dengesizlikten dengeye doğru bir iyileşme süreci mümkün hale gelir. İşte tam bir yıldır bu muhasebeyi yapıyoruz! Gökyüzü nasıl muhteşem. Sen bu muhasebeyi Koç dolunayından önce yap diyerek aksların matematiği çalıştırıp sana desteğe geliyor. Astroloji Aşk'tır..
Başak’ın titiz ve düzenleyici etkisi, yaşamımızda karmanın defterini kapatmamız için gerekli analiz ve ayrıştırmayı yapmamızı sağlar. Nitekim, bir yıl boyunca yaşanan dalgalanmaların ardından Başak’ın pratik zekâsı devreye girerek artık işleri yoluna koyma zamanının geldiğine işaret etti. Bu süreçte biriktirdiğimiz evraklar, gecikmiş bürokratik işler ya da yargıda bekleyen davalar varsa, nihayet bunların sonuçlanması ve dosyaların kapanması için uygun zeminin oluştuğunu hissedebiliriz. Koç Dolunayı’yla başlayan tamamlanma dalgası, Başak’ın desteği sayesinde günlük hayatımızda da karşılık bulur: Dağınık kalan işler toparlanır, belirsizlikler netleşir, hesaplar dengelenir.
Bu tutulma ve dolunay döngüsünün psikolojik etkileri hâlâ tamamlanmadı. Çünkü 2 Ekim 2024’teki Terazi tutulmasında enerjiler kıstırılmıştı; Koç burcunun iradesi tam olarak kendini gösterememişti. O dönemde alınamayan kararlar, söylenemeyen sözler, bastırılmış duygular şimdi bu 7 Ekim 2025 Koç Dolunayı’yla birlikte yüzeye çıkıyor. Bir yıl boyunca yaşanan ilişkisel ve duygusal deneyimler, içsel bir hazırlık süreciydi aslında; şimdi gökyüzü senden eylem bekliyor.
Tutulmada başkaları için susan, fedakârlık eden, “idare edeyim” diyen taraf, bu dolunayda artık kendi merkezine dönüyor. Çünkü Koç’un ateşi, bastırılmış iradeyi uyandırır; “artık yeter” dedirten, harekete geçiren o içsel kıvılcımdır. Dolunay, tutulmanın mühürlediği enerjiyi şimdi açığa çıkarıyor: “Hazır mısın?” diye soruyor gökyüzü — çünkü bu sefer sadece fark etmek değil, harekete geçmek gerekiyor.
Eğer bir yıldır kapanmamış bir ilişki, ertelenmiş bir karar, sürüncemede kalan bir mahkeme, ya da içinden çıkamadığın bir kararsızlık varsa, bu dolunay o dosyayı kapatmak için geldi. Artık Terazi’nin tereddüdü değil, Koç’un netliği zamanı. Ancak bu netlik, öfke ya da kırgınlıkla değil, bilge bir farkındalıkla doğmalı. Çünkü gökyüzü, adaleti dış dünyada değil, iç dengede kurmamızı istiyor.
Bir yıl önce Terazi’deki tutulma bize “dengeyi koru” demişti. Ama dengeyi korumak bazen susmak, bastırmak, beklemek anlamına gelmişti. Şimdi Koç Dolunayı o dengenin sahici olup olmadığını sınar. Artık kimin için yaşadığını, neyi gerçekten istediğini bilmen gerekiyor. Gökyüzü şöyle fısıldıyor: “Artık içsel adaletini kurma zamanı. Artık karar ver.”
Bu dolunay, bastırılmış potansiyelin açılması, kendi kaderinin sorumluluğunu alma cesaretiyle ilgilidir. Tutulmanın başlattığı hikâye şimdi tamamlanmak üzere. Ama bu tamamlanma, sadece bitiş değil — bir iradenin doğuşu.
Dolunay 14 derecede Andromeda Takım Yıldızı Alfası Alpheratz sabit yıldızı kavuşumlu. Mesajı duyabiliyor musunuz?
Bir yıl önceki tutulmada Lilith bize “sus, uyum sağla, çatışma çıkarma” diyordu; yani kendi iç sesimizi bastırmamızı, düzeni korumak adına sessiz kalmamızı fısıldıyordu. Oysa şimdi, Alpheratz’ın ışığı altında gökyüzü tam tersini söylüyor: “Artık konuş. Artık savaş. Artık zincirlerinden kurtul.” Bu Dolunay, Andromeda’nın özgürlük hikâyesini hatırlatır biçimde, Lilith’in yarattığı korku, suçluluk ve sessizlik zincirlerini kırmamız için göksel bir destek sunuyor.
Alpheratz’ın enerjisi, “özgürlük şansı” verir — ama bu şans, pasif bekleyişle değil, iradeyle kazanılır.
Gökyüzü sanki şöyle fısıldıyor: “Bir yıl önce seni susturan sesle şimdi yüzleş. O zaman kabullendin, şimdi savaşma sırası sende. Kendin için, hakikatin için ayağa kalk.”
Dolunayın Koç’taki ateşi, bu özgürleşme çağrısını eyleme dönüştürmemiz gerektiğini söylüyor. Bu, öfke ya da intikam anlamında bir savaş değil; ruhsal bir direniş, kendi varlığını savunma savaşı. Bir yıl önceki tutulma içsel zincirleri gösterdi; bu Dolunay onları kırmak için fırsat veriyor. Lilith hâlâ orada, korkularımızın, eski kalıplarımızın, sessizliğimizin içinde bekliyor. Ama Alpheratz’ın ışığı bize o zincirleri çözme gücü veriyor — cesaretle, iradeyle, inançla.
Artık gökyüzü seni sınamıyor; seni çağırıyor. “Susarak değil, konuşarak arınacaksın” diyor. Andromeda gibi, kendi zincirlerini kırıp göğe yükselme zamanı geldi.
Özetle, 2 Ekim 2024’teki Terazi Güneş Tutulması, ilişkilerimizde ve iç dünyamızda önemli kırılmalar başlatan; ardından geçen bir yıl boyunca bizi cesaret ve denge dersleriyle büyüten kadersel bir olaydı. Yaklaşık bir yıl sonra gelen 7 Ekim 2025 Koç Dolunayı ise bu döngüyü kapatarak bizleri yeni bir başlangıca hazırladı. Bu süre zarfında yaşadıklarımız belki kolay olmadı; ancak her bitişin aslında gizli bir başlangıç olduğunu iliklerimize kadar tecrübe ettik. Gökyüzü, Koç (Aries), Akrep (Scorpio) ve Balık (Pisces) enerjileriyle üçlü bir dönüşüm kapısından geçerek gerekli sonlanmaları hayatımıza taşıdı; ardından Başak (Virgo)’ın şifalı elleri, dağılan parçaları yeniden bir araya getirmemize ve karmanın hesabını dürüstçe görmemize yardımcı oldu.
Bu tutulma-dolunay süreci bize psikolojik olarak hem kendimizle hem de başkalarıyla ilişkimizde denge kurmayı, kendi gerçeğimizi cesaretle dile getirmeyi ve içsel korkularımızla yüzleşip onları aşmayı öğretti. Toplumsal düzeyde ise adalet arayışının önemini, hakikatlerin er ya da geç ortaya çıkacağını ve kolektif uyanışların gücünü gördük. Evren adeta Terazi ile Koç’un dansını sergiledi: Terazi’nin kefeleri sarsıldı, Koç’un ateşiyle yeniden kalibre edildi; şimdi denge bambaşka bir seviyede yeniden kuruluyor.
Unutmayalım ki her tutulma, bizleri bir üst basamağa sıçratmak üzere kurgulanmış kozmik bir sıçrama tahtası gibidir. “Eclipse” kelimesi bir şeyin örtülmesini ifade etse de, aslında örtülen şeyin daha sonra aydınlanması için bir fırsat sunulur. 2024 sonbaharındaki tutulmada gizlenenler, 2025 sonbaharındaki Dolunay ile açığa çıktı ve bizlere çok değerli farkındalıklar kazandırdı. Şimdi önümüzde yeni bir döngü uzanıyor. Geçen yılın bilgeliğini yanımıza alarak, daha dengeli, cesur ve bilinçli adımlarla bu yeni döngüye adım atabiliriz.
Gökyüzü adeta bizimle konuşuyor: “Karanlığa rağmen ışık daima vardır ve her gecenin sonunda şafak söker.
” Tutulmanın getirdiği o karanlık anlar geride kalırken, artık öğrendiklerimizle ilerleme vaktidir. Hem kendi yaşamımızda hem kolektif düzeyde dengeyi sağlamak için gereken cesaretin ve bilgeliğin içimizde olduğunu artık biliyoruz. Hesaplar görüldü, dersler alındı ve yeni başlangıçlar için sahne hazırlandı. Yeni döngümüz hepimiz için hayırlı olsun!
Comments